Kahve ve Şehir: Kalabalığın İçindeki Sessizlik
- murat altuğ balcıoğlu
- 8 Ağu
- 1 dakikada okunur
Büyük şehirlerde gün, sabahın ilk ışıklarıyla değil, kahve kokusuyla başlar. Metroya yetişmeye çalışan, bilgisayar başına oturan, randevusuna koşan herkesin elinde bir fincan kahve vardır. Şehir, kahveyle uyanır.
Oysa o kalabalığın içinde, kahve aslında sessiz bir köşe sunar.
Bir kafede oturup dışarıdaki hayatı izlemek, yağmurda cam buğusuna bakarken yudumlamak ya da ofiste yoğunluğa ara verip derin bir nefes almak…

Hepsi kahvenin şehrin gürültüsüne kattığı küçük molalardır.
Kahve, şehir hayatında bize hem hız hem de duraklama anı verir. Aceleyle hazırlanmış bir espresso, koşuşturmanın yakıtı olurken; yavaşça demlenen bir filtre kahve, günün ortasında gizli bir nefes alanı yaratır.
Coffeehistic olarak biz, şehir temposunun içinde bu küçük sessizlik anlarını çoğaltmak istiyoruz. Çünkü bazen en büyük lüks, bir fincan kahve eşliğinde kendine ayırdığın zamandır.





Yorumlar